KÜSTÜM

     
     KÜSTÜM
     Sevgiden korkan her insan sevgisiz kalırmış. Bu sefer korktuğum başıma gelsin istedim de yine de çok korktum. 

  Ayak seslerini duyar gibiyim. Geliyorsun usulca yanı başıma da ben görmüyorum. Nefesini hissediyorum her an tenimde tutamıyorum. Gözlerin, göz bebeklerimin taa içinde  bakamıyorum. Küstüm ben sana. Küstürdün. Küs git dedin. Bende gittim. Ardımdan bakışını hatırlıyorum; ne de mutluydun. 

     Genç kızlığımda büyük aşk hikayelerini okurdum. Hepsinin sonu hüsran. Neden aşklar büyüdükçe kavuşmalar zorlaşır. Neden büyük aşklar ihanetlere bezenir. Yoksa aşkları hasretler, ihanetler mi besler? Yoksa uzaktakiler daha mı çok sevilir? Özlemek midir aşkın rengi kokusu? Ben özlemeyi sevmiyorum biliyor musun? Özlemek gridir ve acıdır ve boğuktur. Ben kavuşmaları da hiç sevmiyorum. Her kavuşma, bir gidişi hatırlatır. Ben barışmaları da hiç sevmiyorum. Soğuk geliyor, samimiyetsiz. 

      Peki ya sen..! Sen sever misin hasreti? 

     Yorgun kalplerle oyun oynanmazmış. Biz de oynamadık işte. Ama böyle de yorulunurmuş, bunu da gördük. Sen onca yorgun kalbin içinde, ben onca yorgun kalbin dışında..! Kaderler bir yazılmışsa, nerede olursa olsun aynı şeyleri yaşarmış insanlar. 


   Kapılar ne çok ağır demi? Büyük demir kapılar, koca koca kilitli, koca koca zincirli. Kocaman ellerin, güçlü parmakların açamadı demi? Oysa, oysa o kapıların anahtarlarını istemeye korktuğun gün kapıları sen çarptın arkana bakmadan. Şimdi ağzını açıyorsun, dudaklarını kımıldatıyorsun,  konuşamıyorsun. Avaz avaz bağırsan da çıkmıyor sesin. Ben sağır değilim, kör değilim oysa; duyamıyorum, göremiyorum. 


    Kapıları boşver istersen duvardan atla. Çok yüksek, dikenli telleri de var. Yetmedi mi boyun? O duvarların harçlarını sen kardın oysa. Tuğlaları sen dizdin üst üste. Sadece üst üste mi? Bak yan yana da dizmişsin; hiç bir balyoz kıramadı. 


    Paraşütle atla o zaman. Lütfen gece olsun; yıldızlar topla dökülüversin kucağından eteğime. Bunu yapabilir misin? Yapabilirsin, yapmazsın.
     
    Sana çok küstüm biliyor musun? Bilmiyorsun. Çünkü sana bunu hiç söylemedim. Hiç de söylemeyeceğim. Aramıza açtığın uçurumlardan bir haber öleceksin, öleceğiz. Bunca şeyin neden yaşandığını bilemeyeceğiz ama biliyoruz zannedeceğiz. Bunun böyle olmasını sen istedin ve bu sefer oyunun kurallarını sana göre kurdum. Oynanacak ne oyunlar vardı oysa; biz saklanbacı seçtik. Şimdi bul beni, bulmayı istiyor musun? 

Seda ATALAY

     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Seda'nın Kalemi

SEVGİLİ ÖMER

Sevgili Ömer, Bugün doğum günün, ben seni aramayacağım. Kutlamayacağım... Ömer,geçenlerde seninle ilgili bir haber öğrendim ve numaranı...