HAYALLER ÜLKESİ


   
    İnanılmaz bilinçli bir toplumda yaşıyorum. Herkes ötekine göre bilinçlenmiş. Herkesin gözü diğerine göre daha iyi görüyor.
    Kemer'in Beldibi beldesinde yaşarken beş yıl komşuluk ettiğim bir Mehmet amca vardı. Hiç okula gitmemiş, kendi kendine öğrenmiş okumayı yazmayı. Diploması olmasa da kendi döneminde sırf okuma-yazma bildiği için tahsilli sayıldığından askerliğini bile pek bir rahat yapmış, kendine verilen yetkileri gururla anlatırdı. Yaşı seksenlerdeydi, pek bir şakacıydı ve herşeyden önemlisi benim gibi bir kibirlinin sevgisini kazanmış nadir insanlardandı. Her sözü benim için kulağıma küpeydi. En güzel sözü bana göre:
HAYALLER ÜLKESİ
''Cahil insandan korkma, cahili nereye çekerseniz oraya gider. Okumuştan hiç korkma; okumuş adam kendini bilir. Sen ALA OKUMUŞtan kork. Ala okumuşlar, herşeyi bildiğini zanneder boş boş konuşur ve zarar verir, zarar verdiğini bile bilmeden'' derdi...
  - Ne güzel memleket, her yer şıkır şıkır yol, köprü, tünel. Çalışan bir başbakanımız vardı şükür...!
  - İMF'ye borçlar ödenmiş...!
  - Bu da yetmezmiş gibi hiç şehit haberleri geliyor mu bak...!
   Hababam sınıfına müfettiş geldiğinde müfettişin sorularına hazırlanan öğrenciler gibi hazırladı başbakan evde zaptettiklerini. Ama hesaplanmayan bir şeyler var; hayat karışık sorar daima sorularını...! Hangi hükümet döneminde hizmet edilmedi ki; ülkenin ihtiyacına, bütçeye göre her dönemde yapıldı bir şeyler. Ben ilkokuldayken üç tane şeker fabrikası vardı, Ne yani geri kalanları hep son oniki yılda mı açıldı?  Bu iddia belki on yaş altı çocukları ikna ederde; :)
   Bir yaz günü yurtdışından bir misafirim vardı. Kendisi koyu Atatürk sever, her gördüğü yerde heykelleriyle fotoğraf çektirir, adının her geçtiği anda hazırola geçer adeta. Hükümetin Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili tavırlarından rahatsız olduğunu ifade eden ancak her şey bu değil ki diye başbakanın başarılarından övgüyle söz eden bir şahıs. '' Başarıları nedir?'' diye sorduğumdaysa yukarıdaki yazdığım üç çizgi madde...! Çünkü başbakan bunları söyledi evde zaptettiklerine... :) Misafirime göre bizler cennette yaşıyormuşuz. Bana gösterdiği kavşaklardaki çiçekli alanlar.  Halk; bankalara borçlanırken ev,araba, eşya alma hırsıyla hiç sorgulamaz neden o kadar şeye bu kadar nasıl olupta sahip olabildiğine de kendini, zengin oldum sanır. Cebindeki senetleri,banka ekstrelerini düşünmez de geçtiği yolları, köpru ve tünelleri kendine hizmet sanır. Hiç sorgulamaz ihalelerin kime nasıl verildiğini, malzemenin nereden, kimden, kaça alındığını ve dikkat etmez berber parası olmayan liderlerin çocuklarının gemiciklere nasıl sahip olduğunu. Düşünmez her gelenin sadece inşaat sektöründe hizmetlerinin olduğunun nedenini!!!  Ha bira satın alır kendine ev, kızına ev, oğluna ev. Ha bira faize yönlendirir dindar sanılan yönetim, o dindar bilinçlenmişleri...
   Zaten artık son zamanda herkes dindar olmuş, herkes herşeyi iyi biliyordur böyle toplumlarda.  EVLİYA sıfatı almayı bekleyen tanıdığım var mensup olduğu tarikatten. Din bilgisi mi? Sadece Subhanekeyi ezbere biliyor. Kur-an okumayı bırakın arapça tek bir harf tanımıyor. Evliya olur ama bu ülkede, hatta fetva bile verir de elini bile öptürür. 
    Ala okumuşların çok olduğu bir ülkedir Türkiye; Burada HER HAYAL GERÇEK OLUR..

     Seda ATALAY


      







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Seda'nın Kalemi

SEVGİLİ ÖMER

Sevgili Ömer, Bugün doğum günün, ben seni aramayacağım. Kutlamayacağım... Ömer,geçenlerde seninle ilgili bir haber öğrendim ve numaranı...